Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Aralık ayı toplantısında alınan kararla, politika faizinde indirime gidildi. Asgari ücrete yapılan zam sonrasında piyasalarda oluşan indirim beklentisi, bu kararla gerçeğe dönüştü. Merkez Bankası'nın bu hamlesi, ekonomideki gidişat ve gelecek dönem beklentileri açısından büyük önem taşıyor. Kararın, hem yurt içi piyasalarda hem de uluslararası arenada yakından takip edilmesi ve etkilerinin analiz edilmesi bekleniyor. Özellikle enflasyon, döviz kurları ve yatırım ortamı üzerinde nasıl bir etki yaratacağı, ekonomistler ve piyasa aktörleri tarafından dikkatle izlenecek. Merkez Bankası'nın, piyasa beklentileri ve ekonomik göstergeleri dikkate alarak aldığı bu karar, 2024 yılına dair para politikası duruşu açısından da belirleyici bir nitelik taşıyor.
Merkez Bankası Faiz Kararı Piyasaları Nasıl Etkileyecek?
TCMB Başkanı Fatih Karahan başkanlığında toplanan PPK, politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 50'den yüzde 47,50'ye çekti. Bu karar, uzun bir süredir devam eden sıkı para politikası duruşunda bir gevşemeye işaret ediyor. Piyasalarda, faiz indiriminin kredi maliyetlerini düşüreceği ve yatırımları teşvik edeceği yönünde bir beklenti hakim. Ancak, bu indirimin enflasyon üzerindeki olası etkileri de göz ardı edilmiyor. Uzmanlar, faiz indiriminin, enflasyonla mücadelede elde edilen kazanımları riske atıp atmayacağı konusunda temkinli. Döviz kurları üzerindeki etkisi ise bir diğer önemli konu. Faiz indiriminin, Türk Lirası üzerinde baskı oluşturarak döviz kurlarında yukarı yönlü bir harekete neden olabileceği tahmin ediliyor. Bu durumun, ithalat maliyetlerini artırarak enflasyonu tetikleme riski bulunuyor. Öte yandan, faiz indiriminin, ekonomik büyümeyi destekleyerek işsizlik oranlarının düşmesine katkı sağlayabileceği de düşünülüyor. Bu kararın, önümüzdeki dönemde piyasalarda nasıl bir seyir izleneceği üzerinde belirleyici bir rol oynaması bekleniyor.
Faiz İndirimi Beklentisi Asgari Ücret Zammı Sonrasında Güçlenmişti
2024 yılı asgari ücretine yapılan yüzde 30'luk zam, piyasalarda faiz indirimi beklentilerini kuvvetlendirmişti. Asgari ücrete yapılan bu artışın, iç talebi canlandırarak ekonomik büyümeyi destekleyeceği öngörülüyordu. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın, asgari ücret zammının yaratacağı olası enflasyonist baskıyı dengelemek ve ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla faiz indirimine gidebileceğini belirtiyordu. Ancak, bazı uzmanlar, asgari ücret artışının, maliyet enflasyonunu tetikleyerek fiyatlar genel seviyesinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabileceği uyarısında bulunmuştu. Bu nedenle, Merkez Bankası'nın faiz kararı, hem asgari ücret zammının ekonomiye etkileri hem de enflasyonla mücadele stratejisi açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Kararın, piyasalardaki beklentileri ne ölçüde karşıladığı ve ekonomide nasıl bir denge oluşturacağı önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde ortaya çıkacak.
Önceki Toplantıda Faiz Oranı Sabit Tutulmuştu
Merkez Bankası, Kasım ayı PPK toplantısında, piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tutmuştu. Bu karar, enflasyonla mücadele kapsamında alınan sıkı para politikası duruşunun devamı niteliğindeydi. Kasım ayı toplantısında, enflasyon görünümündeki iyileşmenin sürdürülmesi ve enflasyon beklentilerinin çıpalanması amacıyla faiz oranlarının sabit bırakıldığı belirtilmişti. Ancak, Aralık ayı toplantısında alınan faiz indirimi kararı, para politikasında bir yön değişikliğine işaret ediyor. Bu değişim, Merkez Bankası'nın, ekonomik büyüme ve istihdam gibi diğer makroekonomik hedeflere de ağırlık vermeye başladığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde, Merkez Bankası'nın para politikası kararlarında hangi faktörlere öncelik vereceği ve enflasyonla mücadele stratejisini nasıl şekillendireceği yakından izlenecek.