Türkiye genelinde 21 Mayıs’ta gerçekleştirilen kapsamlı denetim ve operasyonlarda 509 kaçak göçmen gözaltına alındı. Aynı operasyonda 27’si yabancı uyruklu olmak üzere toplam 49 göçmen kaçakçısı da yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, düzenlenen uygulamaların düzensiz göçle mücadelede caydırıcı etki yarattığını vurguladı.
Türkiye Genelinde 432 Bin Kişiye Kimlik Kontrolü
Göç İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik ekiplerinin ortak yürüttüğü operasyonlarda 28 bin 321 personel, 9 bin 19 ekip, 5 bin 817 noktada denetim yaptı.
Yapılan kontrollerde:
432 bin 630 kişinin kimliği sorgulandı,
18 binden fazla alan tarandı: 4.280 metruk bina, 7.862 umuma açık yer, 441 terminal ve 5.734 toplu alan denetlendi.
Ülke genelinde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik dün (21 Mayıs) düzenlediğimiz denetim ve operasyonlarda;
📍432 bin 630 kişinin kimlik kontrolü yapıldı.
❗️ 27’si yabancı uyruklu olmak üzere toplam 49 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve
❗️509 düzensiz… pic.twitter.com/S4fij7fdna— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) May 22, 2025
Artık Her 100 Kişiden Sadece 2’si Kaçak Göçmen
Bakan Yerlikaya’nın açıklamasına göre, iki yıl önce mobil göç araçlarıyla başlayan kimlik kontrollerinde düzensiz göçmen oranı yüzde 74,5 seviyesindeydi. Bugün ise bu oran %1,8’e kadar düştü.
"Artık sokakta kimlik kontrolü yaptığımız her 100 kişiden yalnızca 2’si kaçak göçmen çıkıyor. Bu da Türkiye'nin artık bir düzensiz göç güzergahı olmadığını gösteriyor." dedi.
Gözaltına Alınanların Sınır Dışı Süreci Başladı
Yakalanan 509 kaçak göçmen hakkında sınır dışı işlemleri başlatıldı. 49 göçmen kaçakçılığı organizatörü hakkında ise adli süreç yürütülüyor. Organizatörlerin birçok farklı şehirde faaliyet yürüttükleri belirtildi.
“Türkiye, Göç Politikalarında Dünyaya Örnek Oluyor”
İçişleri Bakanı Yerlikaya, göç politikalarında Türkiye’nin insan haklarına saygılı ama kamu düzeninden taviz vermeyen bir yaklaşımı benimsediğini belirterek şunları söyledi:
“Göç konusunu sadece güvenlik değil, aynı zamanda insanlık meselesi olarak görüyoruz. Bu alandaki tüm mücadelemiz hukuk ve medeniyet değerleri temelinde yürütülüyor.”
