Elazığ’da son 10 yılda tarım arazilerinin kullanım biçimi değişmeye başladı. Yem bitkileri ve sebze üretiminde önemli artışlar yaşanırken, bağ ve zeytin gibi geleneksel ürünlerde gerileme gözlemleniyor. Bu değişim, tarımsal üretim tercihlerinin ve bölgesel uygulamaların farklı bir yöne evrildiğini gösteriyor.
Yem Bitkileri Üretimi Artışta: Hayvancılık Destekleniyor
2015 yılında Elazığ’da yaklaşık 42 bin hektar olan yem bitkileri üretim alanı, 2023 yılı itibarıyla 242 bin hektarı geçti. Bu artış, bölgede hayvancılıkla uğraşan üreticilerin yem ihtiyacını karşılamak için bu alanlara yönelmesiyle gerçekleşti. Uzmanlar, hayvancılıkla geçimini sağlayan çiftçilerin dışa bağımlılığı azaltmak adına yem bitkilerine yöneldiğini belirtiyor.
Bununla birlikte nadas alanlarında da artış dikkat çekiyor. 2015'te 25 bin hektar olan nadas alanı, 2023’te 31 bin hektarı aşmış durumda. Bu gelişme, hem toprak dinlenmesi hem de sürdürülebilir tarım anlayışının sahada karşılık bulduğuna işaret ediyor. Ancak yem bitkileri ve nadas alanlarındaki bu artışın, diğer ürün gruplarından kaydırılarak yapılıp yapılmadığı ise izlenmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor.
Sebze Üretiminde Genişleme: Elazığ Pazarda Güç Kazanıyor
Elazığ’da sebze üretim alanları son sekiz yılda yaklaşık iki katına çıktı. 2015 yılında 6 bin hektar civarında olan sebze üretimi, 2023 itibarıyla 10 bin hektara ulaştı. Bu artışta seracılık ve örtü altı üretim tekniklerinin yaygınlaşması etkili oldu.
Domates, biber ve salatalık gibi temel sebzelerdeki üretim artışı, hem iç tüketimi hem de bölgesel pazarları kapsayacak şekilde Elazığ’ın üretim kapasitesini artırdı. Çiftçiler, sebze üretiminin kısa sürede gelir sağlaması nedeniyle bu alana yöneliyor. Ayrıca yılın büyük bölümünde üretim yapılabilmesi, sebzeciliği daha cazip hale getiriyor.
Tarım il müdürlüklerinin ve yerel yönetimlerin desteklediği bu üretim modelinin önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşması bekleniyor.
Bağ ve Zeytin Alanlarında Gerileme
Elazığ’ın tarımsal üretim kimliğinde önemli yere sahip olan bağ ve zeytinlik alanları, son yıllarda azalan ürün grupları arasında yer alıyor. 2015 yılında 10.423 hektar olan bağ alanı, 2023’te 10.419 hektara geriledi. Sayısal olarak küçük bir değişim gibi görünse de, üreticilerin bu alandan uzaklaşmaya başladığı gözleniyor.
Zeytinliklerde de benzer bir düşüş yaşanıyor. Uzun vadeli yatırım gerektiren bağcılık ve zeytin yetiştiriciliği, üreticilerin daha kısa sürede gelir getiren ürünlere yönelmesi nedeniyle ilgi kaybediyor. İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması ve üretim maliyetlerindeki artış da bu eğilimi destekliyor.
Uzmanlar, bağ ve zeytin alanlarının korunması gerektiğini vurgularken, bu alanların stratejik tarım planlamalarında yer almasının önemine dikkat çekiyor.
Nadas Alanlarındaki Artış Sürdürülebilirlik Göstergesi
2015 yılında 25.608 hektar olan nadas alanı, 2023 yılında 31.349 hektara yükseldi. Bu artış, tarımda sürdürülebilirliğe yönelik bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Bilinçli şekilde nadasa bırakılan araziler, toprağın dinlenmesini ve uzun vadede daha verimli hale gelmesini sağlıyor.
Ancak bu durum, kısa vadede üretim dışına çıkan alanların ekonomik etkilerinin de göz önünde bulundurulmasını gerektiriyor. Elazığlı üreticiler, bu süreci bir gelir kaybı değil, geleceğe yönelik bir yatırım olarak görüyor.