FED'in Mayıs Toplantısı Kritik Eşik: Piyasalar Nefesini Tuttu
Küresel piyasalarda gözler, ABD Merkez Bankası'nın (FED) 2025 yılı içinde gerçekleştireceği üçüncü toplantıya çevrilmiş durumda. Özellikle altın, dolar, kripto paralar ve petrol gibi küresel varlıklar açısından belirleyici olan bu faiz kararı, yalnızca Amerikan ekonomisini değil, dünya genelinde yatırım stratejilerini doğrudan etkiliyor. Nisan ayında faiz toplantısı gerçekleştirmeyecek olan FED’in, 6-7 Mayıs tarihlerindeki oturumu merakla bekleniyor. Kararın, 7 Mayıs gecesi Türkiye saatiyle 22.00’de açıklanması bekleniyor.
Son dönemde açıklanan ekonomik veriler, FED’in enflasyonla mücadelede temkinli bir yol izlemeye devam edeceğine işaret ediyor. Şubat ve Mart aylarında faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gidilmemesi, bu yaklaşımın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Ancak yılın ilk çeyreğinde görülen ekonomik yavaşlama ve bazı sektörlerdeki daralma işaretleri, Mayıs toplantısında farklı bir tabloyu gündeme taşıyabilir.
Özellikle FED Başkanı Jerome Powell’ın önceki açıklamalarında altını çizdiği "verilere dayalı karar alma" vurgusu, bu toplantının da enflasyon, işsizlik ve büyüme gibi temel göstergelere bağlı olarak şekilleneceğini gösteriyor. Yatırımcılar ve analistler, faiz indirimi için güçlü bir zemin oluşup oluşmadığını değerlendirmeye devam ediyor.
Faiz Kararı Altın ve Kripto Piyasalarında Yön Belirleyici Olacak
FED’in alacağı faiz kararı yalnızca bankacılık sektörünü ya da doların seyrini etkilemekle kalmayacak; yatırımcıların gözdesi olan altın ve kripto para piyasalarında da doğrudan dalgalanmalara neden olacak. Özellikle faiz indirimi olasılığı, ons altın fiyatlarını yukarı yönlü tetikleyebilecek bir etken olarak değerlendiriliyor. Bu senaryo gerçekleşirse, yatırımcıların güvenli limanlara yönelme eğilimi daha da artabilir.
Kripto para piyasasında ise daha düşük faiz ortamı, risk iştahını artırabileceği için Bitcoin ve altcoin'lerde yeni ralli beklentilerini beraberinde getirebilir. Geçtiğimiz yıllarda FED'in agresif faiz artışları kripto varlıklar üzerinde baskı kurmuş, piyasalarda ciddi geri çekilmelere yol açmıştı. Ancak 2025 yılının ilk çeyreğindeki nötr tutum, kripto piyasalarında yeniden canlanma beklentilerini gündeme getirmiş durumda.
Petrol fiyatları ise FED kararlarından dolaylı biçimde etkileniyor. Doların değer kazanması veya kaybetmesi, petrolün küresel fiyatlamasında oynaklığa neden olabiliyor. Bu nedenle enerji piyasasında faaliyet gösteren aktörler de 7 Mayıs kararını büyük bir dikkatle bekliyor.
2025 ve 2026 FED Takvimi: Faiz Rotası Netleşiyor
ABD Merkez Bankası'nın yılın geri kalanındaki toplantı takvimi yatırımcılar için kritik önemde. 6-7 Mayıs'taki toplantının ardından; 17-18 Haziran, 29-30 Temmuz, 16-17 Eylül, 28-29 Ekim ve 9-10 Aralık tarihlerinde yeni kararlar açıklanacak. Her biri, küresel piyasalarda yeni yönelimlerin belirlenmesinde temel bir referans olarak görülüyor.
Öte yandan 2026 yılı takvimi de netleşmiş durumda. İlk toplantı 27-28 Ocak tarihlerinde yapılacak. Sonrasında Mart, Nisan, Haziran, Temmuz, Eylül, Ekim ve Aralık aylarında sekiz ayrı toplantı planlanıyor. Bu takvim, yalnızca yatırımcılar için değil, merkez bankaları ve hükümetler için de para politikasında yol haritası anlamına geliyor.
Geçtiğimiz Mart ayında politika faizini %4.25-4.50 aralığında sabit tutan FED, öncesinde üç toplantıda üst üste faiz indirimine gitmişti. Bu adım, piyasalarda temkinli bir iyimserlik oluşturmuş olsa da yüksek enflasyon verileri karşısında daha fazla gevşemenin riskli olduğu görüşü ağır basıyor. Şubat ayında da benzer şekilde faiz oranında değişikliğe gidilmemesi, ekonomik istikrar arayışının sürdüğünü ortaya koyuyor.
Enflasyon ve İşsizlik Verileri Faiz Kararında Belirleyici Olacak
Mayıs ayında alınacak karar öncesi açıklanacak olan enflasyon ve işsizlik verileri, piyasa aktörlerinin pozisyon alma stratejilerini belirleyecek. Özellikle yıllık çekirdek enflasyon oranının %3 bandının altına düşmemesi, faiz indirimi yönündeki beklentilere darbe vurabilir. FED’in sıkı para politikasını sürdüreceği yönündeki açıklamalar ise bu riskin farkında olunduğunu gösteriyor.
İşsizlik oranında yaşanabilecek küçük bir artış bile, FED’in faiz kararını revize etmesine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle Nisan ayı boyunca açıklanacak olan tüm makroekonomik veriler, yalnızca ekonomistler için değil, borsa ve döviz piyasalarında işlem yapan aktörler için de belirleyici olacak.
Powell’ın önceki açıklamalarında da sıkça vurguladığı gibi, FED’in nihai amacı sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve fiyat istikrarını korumak. Bu bağlamda faiz kararları, yalnızca geçici ekonomik tepkilerle değil, uzun vadeli hedeflerle şekillendiriliyor.