Çin-ABD Arasındaki Ticaret Gerilimi Tırmanıyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin ile gümrük vergileri üzerine yürütülen ticaret müzakerelerinin “aktif” olduğunu ileri sürmesi, Pekin yönetimi tarafından kesin bir dille yalanlandı. Bu açıklamalar, iki ülke arasındaki kırılgan ekonomik ilişkilerin yeniden gerilimli bir döneme girdiğini gösteriyor.
Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü He Yadong, yaptığı açıklamada, iddiaların temelsiz ve yanıltıcı olduğunu vurguladı. “Çin’in pozisyonu başından beri nettir,” diyen Yadong, “Her türlü istişare ancak eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde gerçekleşebilir. Fakat şu an böyle bir süreç yoktur,” ifadelerini kullandı.
Çin tarafı, Trump’ın açıklamalarını uluslararası kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bir girişim olarak nitelendirdi. Özellikle küresel ekonomi ve ticaretin en kırılgan dönemlerinden birini yaşadığı bu süreçte, Çin'in bu denli net bir tutum alması, yalnızca ikili ilişkileri değil, aynı zamanda dünya ticaret dengelerini de yakından ilgilendiriyor.
Çinli Yetkililerden Art Arda Net Açıklamalar
Çin Dışişleri Bakanlığı da, konuyla ilgili soruları yanıtlarken oldukça açık ve sert bir tavır sergiledi. Bakanlık Sözcüsü Guo Jiakun, ABD ile gümrük vergileri üzerine herhangi bir görüşme yürütülmediğini belirtti. “Ortada ne bir görüşme var ne de planlanan bir müzakere,” diyen Jiakun, medyada yer alan haberlerin spekülatif ve gerçekle ilgisi olmayan bilgiler içerdiğini söyledi.
Bu açıklamalar, ABD'nin Çin’e yönelik ticaret politikalarını bir koz olarak kullanmaya devam ettiğini düşündürüyor. Çin ise bu tür iddialara karşı anında ve net tepkiler vererek uluslararası arenadaki pozisyonunu korumayı hedefliyor.
Uzmanlar, iki ülke arasında resmi bir müzakere süreci başlamadan yapılan açıklamaların yalnızca piyasaları spekülatif dalgalanmalara açık hale getirdiği konusunda uyarıda bulunuyor. Pekin yönetimi, herhangi bir ticaret görüşmesinin ön şartlara bağlı olduğunu ve bu şartların oluşmadığı bir ortamda ilerleme yaşanmasının mümkün olmadığını vurguluyor.
Trump'ın Açıklamaları ve Küresel Etkisi
Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği bir basın toplantısında Çin ile süregelen ticaret anlaşmazlıklarına değinmişti. Kendisine yöneltilen “Çin ile şu anda aktif olarak görüşme halinde misiniz?” sorusuna verdiği, “Çin ile adil bir anlaşma yapacağız. Şu anda her şey aktif.” yanıtı, küresel piyasalarda heyecan yaratmıştı.
Ancak Çin tarafından gelen açıklamalar, Trump’ın bu söyleminin politik bir manevra olduğunu ortaya koydu. Analistlere göre, Trump’ın bu açıklaması, yaklaşan seçim süreci öncesinde seçmen nezdinde ekonomik başarı algısı yaratma çabası olabilir.
ABD'nin Çin'e karşı ticari baskı politikasını bir müzakere aracı olarak kullanmaya devam etmesi, Pekin tarafından "şeffaflık dışı ve manipülatif" olarak değerlendiriliyor. Taraflar arasında olası yeni müzakerelerin başlayabilmesi için güven ortamının tekrar tesis edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Diplomatik Sessizlikten Yalanlamaya: İlişkilerdeki Dönüm Noktası mı?
Çin-ABD ticaret savaşı uzun süredir uluslararası ekonomi gündemini meşgul ediyor. Ancak bu kez yaşananlar, ilişkilerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik boyutlarda da sertleşebileceğini ortaya koydu. Çinli yetkililerin kullandığı keskin ifadeler, taraflar arasındaki iletişimin yalnızca askıya alınmadığını, tamamen kopma noktasına geldiğini gösteriyor.
Trump’ın sık sık kamuoyu önünde yaptığı sert ve iddialı açıklamalar, diplomatik müzakere süreçlerinin doğasına zarar veriyor. Çin tarafının “karşılıklı saygı” ve “eşitlik” vurgusu ise, müzakerelerin yalnızca karşılıklı güven ortamında ilerleyebileceği mesajını içeriyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre, Trump’ın beyanları yalnızca Çin’i değil, Avrupa ve Asya piyasalarını da etkileme potansiyeline sahip. Zira iki dev ekonomi arasındaki her gelişme, küresel tedarik zincirlerinden döviz piyasalarına kadar geniş bir yelpazeyi etkiliyor.